Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Üstün Yetenekliler Uygulama ve Araştırma Merkezi

Üstün Yeteneklilerin Eğitim Ortamındaki Çok Yönlü Gereksinimleri paneli gerçekleştirildi.

ÇOMÜ Üstün Yetenekliler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin konferans ve paneller serisinin ilki 18.12.2019 tarihinde Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Oturum başkanlığını Merkez Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Durmuş ÖZBAŞI’nın yaptığı panele Eğitim Fakültesi öğrencilerinin yanı sıra öğretmenler ve anne-babaların da ilgisinin olduğu görüldü. İzleyicilerin üstün yeteneklileri anlamaya yönelik çarpıcı soruları, toplumda konuya ilişkin artan bir farkındalığın işareti olarak değerlendirildi.

ÇOMÜ Üstün Yetenekliler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin 2019-2020 Akademik yılı için planladığı paneller serisinin ilki 18.12.2019 tarihinde Anafartalar Yerleşkesi Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Panele üniversitemiz öğrencisi öğretmen ve psikolojik danışman  adaylarının yoğun ilgisi yanında farklı öğretim kademelerinde çalışan öğretmenlerin ve anne-babaların katılımı da dikkat çekiciydi.

Panelin açılış konuşmasını Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Zeki GENÇ gerçekleştirdi. Prof. Dr. Salih Zeki GENÇ, üstün yeteneklilerin ve her bir çocuğun toplum içerisindeki değerini ve Eğitim Fakülteleri’nin bu konunun anlaşılmasındaki önemini ve sorumluluklarını vurguladı. Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Defne YILMAZ  ve Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Durmuş ÖZBAŞI, geçtiğimiz akademik yılın sonunda kurulan merkezin tanıtımını yaptılar ve Merkez bünyesinde gerçekleştirilmesi planlanan üstün yeteneklilere, anne-babalara ve bu konuda farklı uzmanlık alanlarından çalışanlara yönelik bilimsel ve ygulamalı etkinlikler hakkında bilgi verdiler.

Panelin ilk konuşmasını Farklılıkların Eğitime Entegrasyonu konusunda Öğr. Gör. Dr. Yahya Han ERBAŞ yaptı. Zihinsel, sosyal, ekonomik, sağlık, kültür, etnik ya da cinsel özellikleri bakımından çoğunluktan farklı özellikler taşıyan öğrencilerin yaygın eğitim programları, ortamları ve değerlendirmeleri nedeniyle kendi potansiyellerini ortaya çıkarmalarının güçlüğünden ve bu konuda yaşadıkları hak kayıplarından söz etti. Her bir öğrencinin kendine özgü özellikleri yönünde eğitim alabilmesi için eğitim ortamlarında yapılabilecek düzenlemelerin önemini vurgulayan Dr. Yahya Han ERBAŞ, bu yönde öğretmenlerin sınıf içerisinde yapabileceği uygulamalar konusunda önerilerde bulundu.

Üstün yeteneklilerin eğitim ortamında fark edilmesi ve belirlenmesi yönünde farkındalığın ve kullanılacak çok yönlü yöntemlerin önemine değinen Dr. Öğr. Üyesi Defne YILMAZ, üstün yetenekli bireylerin özellikleri ile ilgili yanlış algılar ile kişisel-duygusal özellikleri hakkında bilgi verdi. Dr. Defne YILMAZ; erken yaşta tanınmanın üstün yeteneklilerin gizilgüçlerini üst düzeyde geliştirmelerini destekleme yanında, üstün yeteneliliğe bağlı kişisel-duygusal özellikleri nedeniyle toplumdaki kalıp yargılara bağlı eleştirilmenin de önüne geçilebileceğini, böylece üstün yetenekli bireylerin yaşam boyu psikolojik bütünlüğünün korunmasına destek olunabileceğini belirtti.

Çoklu Üstün Yetenekli Bir Çocuğun Annesi Olarak Eğitimcilerden Beklentiler başlıklı bir konuşma yapan Berna SEVİM, üst düzeyde ve çok yönlü yeteneklere sahip bir çocukla yaşamanın çeşitli yönlerini anlattı. Yüksek düzeyde duyarlı ve çok farklı bir çocuğun evde ve okulda neler yaşayabileceği, eğitim ortamında karşılaşılan güçlüklerle anne-baba olarak nasıl baş ettikleri, bu özelliklerde bir çocuğun öncelikli gereksiniminin öğretmen tarafından görülmek ve dışlanmamak olduğunu vurgulayan Berna SEVİM'in konuşması, öğretmen adayları tarafından büyük ilgi gördü.

Panelistlerin konuşmalarının ardından gerçekleştirilen soru-cevap kısmında izleyicilerin üstün yeteneklilerin tanınması, gelişim özellikleri, farklı ortamlarda ve koşullarda üstün yeteneklilerle çalışma yolları, üstün yetenekliliğin belirlenmesinde zeka testlerinden farklı yöntemler konusunda soruları ağırlık kazandı. Üstün yeteneklilerin eğitim ortamları yanında yaşam bütünlüğü içerisinde anlaşılmalarının önemine odaklanılan tartışmalarda, üstün yetenekli bireylerin çoğunluğa uyum için gösterdikleri çabaların  yüksek olduğu, ancak özellikle eğitimcilerin ve ruh sağlığı uzmanlarının katkılarıyla toplumun da çoğunluktan farklı özellikler gösteren bireyleri anlama ve kapsamadaki rolleri üzerinde duruldu.